Haber

Asgari ücret yoksulluk sınırında

Gelecek yıl için öngörülen asgari fiyat, işçi sınıfının muhalefet şerhi ile onaylandı. Devlet ve patronun birlikte belirlediği 8506 TL’lik ücret açlık sınırı seviyesindeydi. İşverene prim desteği verilmektedir. Türkiye’de yaklaşık 7 milyon kişiyi ilgilendiren taban fiyat, personelin muhalefet şerhi, patron ve hükümetin de onayı ile açıklandı. Taban fiyat 8 bin 506 TL oldu.

Buna göre 2023 yılı için belirlenen taban fiyat, Kamu İş tarafından açıklanan açlık sınırının 151 lira altında kaldı. Türk-İş’in açıkladığı açlığın sonu 720 lira oldu. Belirlenen rakam, sendikaların açıkladığı yoksulluk sınırının yaklaşık 17 bin lira altında. Sendikaların Kasım ayı için açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırı sayılarının Aralık ayında daha da artması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Alım ve Türkiye Koruyucu Sendikalar Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkanı Özgür Burak Akkol ile birlikte yeni taban fiyatı açıkladı.

Erdoğan, Taban Fiyat Tespit Komisyonu’nda yapılan toplantılarda işçi ve işverenlerin asgari ücret konusunda ortak görüş birliğine varamadıklarını ifade etti. ‘İktidarın sırtında sepet var’ ifadelerini kullanan Erdoğan, yıllık ortalama artış oranının yüzde 70’in üzerinde olduğunu ve belirlenen rakamın Türkiye’nin genel ekonomik ve sosyal görünümüyle uyumlu olduğunu söyledi.

Toplantıda konuşan TİSK Lideri Akkol, devlet, işçi ve patronun bir aile olduğunu, kutuplaşmanın ve çatışmanın bu aileye yakışmadığını belirterek, “Asgari ücret taban ücrettir. Makul olması gerekir. .”

Türk-İş masadan kalktı

Türk-İş, resmi asgari fiyat talebinin 9 bin lira olduğunu açıkladı. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Komisyonun 3. toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “Asgari ücret teklifimiz 9 bin TL, rakamın altında kalması durumunda masada olmayız” dedi.

Belirlenen miktar temmuz ayına göre yüzde 63,6, ocak ayına göre yüzde 112 artış anlamına gelirken, talep edilen taban fiyat açlık sınırının 1.215 lira üzerinde olmasına rağmen yoksulluk sınırının oldukça altında kaldı.

Enflasyonun 24 yıldır zirvede olduğu Türkiye’de asgari ücret, toplam çalışanların yüzde 49’unu, özel sektörde çalışanların ise yüzde 70’ini ilgilendiriyor. Asgari ücret, tanımı gereği, düşük ücretli çalışanlar için asgari ücreti belirlemelidir. Ancak çalışanların yarısının asgari ücret civarında kazandığı Türkiye’de taban fiyatın ortalama fiyat haline geldiği bir yapı var.

Asgari fiyattaki artış 2022 Temmuz ayına göre yüzde 54,66 oldu.

“Açlık derinleşerek devam edecek”

DW Türkçe’ye konuşan çalışma ekonomisi uzmanı Özgür Müftüoğlu’na göre açıklanan rakam, satın alma gücündeki gerçek kayıpları bir nebze telafi edebilir ancak ABD’de fiyatlar artmaya devam edeceği için işçi açlığıyla yüzleşme süreci derinleşmeye devam edecek. sonraki periyot.

Müftüoğlu, Türkiye’nin geçen yıl büyük bir ekonomik ve sosyal yıkım içinde olduğunu, emekçilerin hızla yoksullaştığını ve açlıkla karşı karşıya kaldığını belirtiyor. “Yüzde 54,6 gibi yüksek bir oran gibi görünse de, hatırlarsınız, siyasi iktidarın 2023 için vergi yeniden değerleme oranı yüzde 122. Enflasyonda artış öngördü, çünkü hükümet zaten fiili enflasyonun olduğundan daha yüksek olduğunu biliyor. TÜİK açıkladı” diyor.

Ocak 2022 için 4 bin 253 lira olarak belirlenen asgari ücret, Temmuz ayında enflasyon farkıyla net 5 bin 500 liraya yükseltildi ancak asgari ücret yine de açlık sınırının altında kaldı.

Birleşik Halkın Kasım Ayı Açlık-Yoksulluk Araştırması’na göre dört kişilik bir aile için açlık sınırı 8 bin 657, yoksulluk sınırı ise 25 bin 422 lira. Türk-İş verilerine göre Kasım ayında açlık sınırı 7 bin 786 TL’ye yükselirken, yoksulluk sınırı 25 bin 364 TL’ye ulaştı. Aralık ayında sayıların daha da artması bekleniyor.

Özgür Müftüoğlu, “Açıklanan rakam, Türk-İş’in TÜİK verilerine göre belirlediği açlık sınırının bir miktar üzerinde. Ocak ayında bu reel olarak ortadan kalkmış olacak. Yani bu da kalkacak, dolayısıyla bu da gidecek.” hala açlık sınırının altında olmak.”

“Yoksulların enflasyonu yüzde 130”

DW Türkçe’ye konuşan ekonomist Prof. Dr. Oğuz Oyan da Türkiye’de resmi verilere göre enflasyonun yüzde 84,39 olmasına karşın, gıda ve alkolsüz içeceklerde enflasyonun yüzde 102,55 civarında olduğunu vurguluyor. Toplumun her kesiminin enflasyonu aynı oranda hissetmediğini, açlık sınırında yaşayan pahalı kesimin gıda harcamalarının yüksek olduğunu dile getiren Oyan, “DİSK’in yaptığı araştırmaya göre enflasyon yüzde 130 civarında. Gelirin en alt yüzde 20’sinde yer alan kesim için. Yakın bir yeniden değerleme oranı uygulayabilen bir hükümet, işçi ücretlerinde kısıntı yapıyor” diye eleştiriyor. Açıklanan rakamın açlık sınırı civarında olduğunu yineleyen Oyan, “Üstelik Kasım ayında da açlık sınırını veriyor. Daha Aralık ayını yaşamadık. Önümüzde koca bir yıl var.”

“Döviz korumalı mevduatlarda yan çanta yok mu?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “sırtımızda sepet var” sözlerini de eleştiren Oyan, “Bu örneği neden kur korumalı mevduat için vermiyorsunuz?” Döviz korumalı mevduatlarla 85-5 milyon kişiden toplanan vergilerden birkaç yüz bin kişiye olağanüstü bir kaynak aktarıldığını, servet ve gelir aktarıldığını vurgulayan Oyan, “Bunu nasıl yapıyorsunuz? Yumurta tepsisi neredeydi?” Ya da kamu-özel sektör işbirliklerinde döviz olarak… Garanti veriyorsunuz, geçiş garantisi veriyorsunuz.İnsanlar, “Hangi gözle yapıyorsunuz, millet soruyor” gibi sorular soruyor.

Komisyonun ilk toplantısında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı taban fiyat anketini taraflarla paylaşmış, ankette işçi veya patron olmayan çeşitli mesleklerde bulunanların ortak beklentilerinin 2023 yılı asgari fiyatı 7 bin 845 lira. Patron temsilcileri ise refah payını enflasyon üzerinden taban fiyata koyarak zam yapılması gerektiğini savundu.

Belirlenen asgari ücretin patrona maliyeti 11 bin 750 lira olurken, devlet tarafından patrona verilecek primin esası açıklanmadı. Mevcut durumda patrona çalışan başına 100 lira prim matrahı veriliyor.

Oğuz Oyan, işveren ile hükümet arasında kapalı kapılar ardında ne pazarlıklar yapıldığının kamuoyunun bilmediğine dikkat çekiyor. Oyan, patrona ödenen primin de İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yani halkın cebinden ödendiğine dikkat çekiyor.

Özgür Müftüoğlu, “İşveren işçiyi çalıştırır, işçi üretir, bir değer üretir, bunun küçük bir kısmını işçiye verir, geri kalanını kâr olarak alır, küçük bir kısmını da genel bütçeden işçiye verir. işçi vergilerle ödüyor, işveren ödüyor. Yani kendi cebimizden çıkan para diğer cebimize gidiyor” diyor.

Seçim malzemesi olacak mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzenlediği toplantıda önümüzdeki yıl enflasyonu yüzde 20’ye indireceklerini öne sürerek, “beklenmedik bir durumda” ara zam yapmaktan çekinmeyeceklerini söyledi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan resmi bilgilere göre yıllık tüketici enflasyonu (TÜFE), Kasım ayında yüzde 84,39 oldu. Ancak TÜİK’in resmi enflasyonu hafife aldığı konusunda uzun süredir devam eden bir tartışma var. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre tüketici enflasyonu (E-TÜFE) Kasım ayında yüzde 170,70 oldu.

Enflasyon açığındaki artışın geçen yıl temmuz ayında yapıldığını belirten Özgür Müftüoğlu, “Biliyorsunuz kamu çalışanlarına ve emeklilere zam hep temmuz ayında yapılıyor. Bu da seçimden sonra gelecek. Siyasi iktidar sanıyorum. Bunu bir seçim söylemi olarak, seçim sürecinde bir aldatmaca olarak kullanacak.”

“Milli gelirde işçinin payı azalacak”

Öte yandan, Türkiye’nin büyümesinde işgücünün payı gerilemeye devam ediyor. TÜİK verilerine göre yılın üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla Gayri Safi Katma Değer içinde işçilik ödemelerinin payı yüzde 26,3 oldu. Bu oran geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 29,5 idi.

Müftüoğlu, hükümetin işgücü maliyetlerini baskılayarak karlılığı artırma ve bu haliyle yatırımları Türkiye’ye çekme politikası izlediği görüşünde. Müftüoğlu, “Dolayısıyla milli gelirde emeğin payı ve pastanın payı giderek düşüyor. Açıklanan yeni asgari ücret bunun önümüzdeki dönemde de devam edeceğini gösteriyor.”

Sendikalardan tepki

Komisyonda işçileri temsil eden Türk-İş, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üçüncü toplantısında taban fiyat taleplerinin 9 bin lira olduğunu açıkladı.

Türk-İş Genel Lideri Ergün Atalay, müzakereler başlamadan önce kırmızı çizgilerin 7 bin 785 TL olduğunu söyledi. Atalay’ın sözleri kamuoyunda pazarlık gücünü azalttığı gerekçesiyle eleştirilirken, Türk-İş Başkanı tepkiler sonrası yaptığı açıklamada bu seviyenin pazarlık için başlangıç ​​seviyesi olacağını belirtti.

Asgari Ücret Tespit Komisyonunda yer almayan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), bir ailede iki kişinin çalıştığı varsayımıyla asgari ücretin yoksulluk sınırının en az yarısı olması gerektiğine dikkat çekerek asgari ücret talebini açıkladı. 13 bin 200 lira olarak.

Belirlenen asgari ücrete sendikalardan tepki geldi. DİSK Lideri İşte Çerkezoğlu, 8 bin 506 TL olarak belirlenen taban fiyat için “Resmi enflasyon rakamına göre belirlenen bir asgari ücret kabul edilemez” dedi. Ergün Atalay, asgari fiyatın geçim kurallarına uymadığını vurgulayarak, “Anayasa’da asgari ücretin belirlenmesinde ‘çalışanların yaşam koşullarının’ dikkate alınması gerektiği hükmü var. Ancak TÜİK, Bu konuda bir çalışma yapmaktan kaçındı.”

Nasıl belirlenmeli?

İşçi, patron ve devletten 5 temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, kanunun öngördüğü şekilde asgari ücreti belirler. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yeni asgari ücretin belirlenmesi çalışmaları kapsamında 4 kez toplanıyor. Komisyonda işçiyi sadece Türk-İş temsil eder. Ancak Türk-İş ücretler konusunda diğer işçi sendikalarından da görüş almaktadır.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üçüncü toplantısı Salı günü gerçekleştirildi. Komitenin ilk toplantısı 7 Aralık’ta, ikincisi ise 14 Aralık’ta yapıldı. Üçüncü toplantı için başlangıçta 21 Aralık tarihi öngörülmüştü, ancak tarih ertelendi.

Mevzuata göre Taban Fiyat Tespit Komitesi kararlarının Komite Başkanı tarafından kamuoyuna duyurulması zorunludur. Gelecek yıl için belirlenen taban fiyat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı.

“Yasal olarak geçersiz”

prof. Oğuz Oyan, kanunla belirlenmiş bir asgari fiyat belirleme komitesi olduğunu belirterek, “Yasal olarak bu toplantı geçersizdir. Yani böyle bir toplantı yapılamaz. Çünkü bu komisyonun başkanı Çalışma Bakanı’dır. ve SGK.Yani diyor ki, Cumhurbaşkanı kendisini komisyon başkanı yapmak istiyorsa kanunu değiştirmelidir.” terimleri kullanır.

Özgür Müftüoğlu, bu yıl toplu iş sözleşmesi gelenek ve normlarına uygun bir asgari fiyat belirleme komitesi olmadığına da dikkat çekiyor. Müftüoğlu, “Geçmişte şekil olarak da olsa demokrasi varmış gibi görünüyordu ama bu sefer Cumhurbaşkanı kendi belirlediği bir figür olarak bunu söyledi” diyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort